DOĞA ÇOCUKLARI


    Doğayı merkeze alarak yola çıktığımız E-Twinning projemiz olan "tabiaTeacher" isimli projemizin mayıs ayı final ürünü olan şarkımızı oluşturmuş bulunmaktayız. Proje sürecinde öğrencilerimiz doğa ile ilgili bilmedikleri bir çok bilgiyi öğrenme fırsatı buldular. Projemizin odak noktası doğa olduğuna göre bizler de öğrencilerimiz ile bir doğa şarkısı yapalım dedik ve proje ortağı öğrencilerimizin katkılarıyla doğa çocukları şarkımızın sözlerini oluşturduk.

    Minik doğa kaşiflerimiz doğada yaptıkları gezi ve araştırmalarda doğayı dinlediler, doğadaki materyalleri çok çeşitli şekillerde kullanabileceklerini fark ettiler. Sözlerini yazdığımız şarkıya  ritm tutmak gerekiyordu. Peki bu ritm neden doğal malzemelerden yapılmış müzik aletleri ile olmasın dedik ve öğrencilerimiz ile oluşturduğumuz müzik aletleri eşliğinde şarkımıza ritm tuttuk.

    Aslında öğrencilerimizin şarkıya tuttukları kısacık ritmleri projeye başladığımız ocak ayından bu yana biriken koskocaman bir doğa bilgisinin doğa farkındalığının birer yansımasıydı.

    Bizler süreç sonucunda ortaya çıkan bu şarkıyı çok beğendik. Umarım sizler de beğenirsiniz diye aşağıya videosunu ekledik.


Bu arada şarkımızı dinledikten sonra yorumlarınızı mutlaka bekliyoruz.... 

Hasan GUTER / Dörteylül Anaokulu

Bigadiç / Balıkesir



TABİATEACHER'DA 23 NİSAN COŞKUSU


     Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi bayramlarından biridir. Türkiye ve KKTC yanı sıra Kosova Cumhuriyeti’nde ” 23 Nisan Kosova Türkleri Milli Bayramı” olarak kutlanılır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir.

    Bu bayram, TBMM’nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935’te 23 Nisan Millî Bayramı’yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1927’de ilan ettiği ve ilki Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu. 1980 darbesi döneminde Millî Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmî olarak “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını verdi.

    Balıkesir'in dört bir tarafından toplanmış Atatürk çocukları ve öğretmenleri olarak bu özel günü sevinç ve coşku ile karşıladık. Yalnız değildik, bizimle sevinen ,yanımızda olanlar vardı. Birlikte eğlendik. Birlikte öğrendik. 


Bugün güzel şarkılar dinledik. 

Muzogram Çalışması yaptık.

Ve projeye dahil olan öğrencilerin ortak ürünü olan videomuzu gururla sunduk.


Kutlu Olsun. Özgür, hür, neşe dolu geçireceğimiz nice 23 Nisan'lara...





Gamze ÇERÇİ ATAR/Şehit Cengiz Topel Anaokulu/Gönen/Balıkesir

 

   GÖKKUŞAĞINDA ON RENK Mİ? 

TabiaTeacher projesi kapsamında yer alan öğretmen ve öğrencilerimizin iş birliği ile "Gökkuşağının On Rengi" adlı kitabımızı hazırladık. Kitabımızı oluştururken öğrencilerimiz bazı karakterleri seçim yolu ile belirlerken bazılarını da kendileri çizip boyadılar. Bu süreçte yaşanan tüm güzel anları bir videoda topladık. İyi seyirler.




Kitabımızın son haline linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.



OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÇOCUĞA KİTAP OKUMANIN ÖNEMİ














          Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım bugün yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım. Mustafa Kemal ATATÜRK

             Çocuk okuru olmayan bir toplumun yetişkin okuru da olmaz. Muzaffer İZGÜ


KİTABIN ÖNEMİ


Pek çok araştırma çocukların ilerde iyi birer okuyucu olmaları için, bolca okumanın önemini ortaya koymuştur. 22.000 çocuk üzerinde yapılan bir araştırma bebekliklerinden itibaren haftada en az üç kez kitap okunan anasınıfı çocuklarının dil becerilerinin, daha az okunan yaşıtlarına göre ciddi anlamda ileri olduğunu göstermiştir.

Okula başladıklarında çocuklar arasında görülen akademik başarı farklılıklarının- cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, çevre gözetmeksizin- bir kısmının önüne okuma sayesinde geçilebildiği görülmüştür. Yüksek sosyo-ekonomik seviyede yetişen çocukların 4 yaşına geldiklerinde 45 milyon kelime duydukları, oysa ki düşük sosyo-ekonomik seviyede yetişen çocukların sadece 13 milyon kelime duydukları bulunmuştur. Aradaki 32 milyon kelimelik bu farkı kapatabilmek açısından çocuklara küçük yaşlardan itibaren kitap okuma büyük önem taşımaktadır.

Çok fazla kitap, magazin, gazete gibi yazılı materyallerin olduğu evlerde yetişen çocukların okuma başarılarının, bunların olmadığı evlerde yetişen yaşıtlarına göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda bu kişilerin kütüphaneleri kullanma sıklığı da daha fazladır.

Çocuklara dünyaya geldikleri günden itibaren okunmalıdır. Dinleme becerisi okuma becerisinden çok önce gelişmeye başlar. Bir çocuk okumayı öğrenmeden de kendisine okunan bir şeyi dinleyebilir ve bundan keyif alabilir. Yapılan araştırmalar bir çocuğun ancak sekizinci sınıfa geldiğinde okuma seviyesinin dinleme seviyesine yetiştiğini göstermiştir. Bu demektir ki birinci sınıflar, 3. ve 4. sınıfın kitaplarını okuyamasalar bile bunları dinleyebilir ve duyduklarını anlayabilirler.

Okuma, okulda akademik başarı açısından en önemli konulardan biridir. Çünkü çocuk diğer konuları anlamak için önce okuyabilmelidir. Örneğin, bir çocuğun matematik problemini çözebilmesi için önce okuması gereklidir.

“İnsanlar sevdikleri, keyif aldıkları şeyleri tekrar tekrar yapma eğilimindedirler. Bu nedenle, eğer bir çocuğun okumasını istiyorsak önce ona okumayı sevdirmemiz gerekmektedir. Yine araştırmalar; çocukların pasif dinleyici konumundan ziyade, aktif katılım gösterdikleri, soru sordukları, yorum yaptıkları okuma süreçlerinin daha etkili olduğunu ortaya koymuştur” (Dickinson, 2001).


KİTAP OKUMAK BU KADAR ÖNEMLİYKEN PEKİ ÇOCUKLARA KİTABI NASIL SEVDİRİCEZ?

Bununla ilgili birkaç öneri:😌

------KİTAP OKUMAYI SEVDİRMEK

 Kitap okumaya hazırlık…

  • Okuyacağınız kitabı seçtikten sonra, öncesinde kitabı okumanız ve çocuklara nasıl aktaracağınız ile ilgili planlama yapmanız önemlidir.
  • Kitap ile ilgili sohbet konusu olabilecek noktaları listeleyin, vurgulamak istediğiniz sözcükleri belirleyin, sorulacak soruları çıkarın. Çocuklara kendi hayatları ile ilgili nasıl bağlantı kurdurabilirsiniz düşünün.
    • ‘Hikaye ile ilgili ne tür bir etkinlik yaptırabilirim? Bunun için nelere ihtiyacım olacak?’ bunlar ile ilgili hazırlık yapmanız gerekir.

Kitap okuma sırasında …

  • Kitap OkumaHikaye ile ilgili bir nesne getirmek, orada geçen bir şeyi giymek vb. de çocukların dikkatlerini çekebilir, hem de anlamalarını kolaylaştırabilir. 
    • Kitap okuma zamanına bir parmak oyunu ve tekerleme ile geçebilirsiniz. Bu çocuklara kitap okunacağını hatırlatacak ve yerleşmelerine, odaklanmalarına yardımcı olacaktır.
    • Kitabı okurken herkesin kitabı, resimleri görebildiğinden emin olun.
    • Çocukların kitabı dinlerken rahat olmaları önemlidir. Dolaysıyla da birbirlerini engellemedikleri sürece esnek davranmaya hazır olun.
    • Çocuklara kitap ilk defa okunacaksa, onunla bir bağlantı kurmalarına yardımcı olun: örneğin- ‘bu kitabın ne hakkında olduğunu düşünüyorsunuz?’ veya ‘ kapaktaki kişilerin kim olduklarını düşünüyorsunuz?’ gibi.
    • Kitabın ismini mutlaka okuyun.
    • Kitap okumayı eğlenceli kılın. Eğer kitap okuma oyun gibi algılanırsa, çocuklar bunu ciddiye alabilirler.  Kitabı neşeli ve ifadeli okuyun. Kitaba bir nevi hayat verin!
  • Kitabı yavaş bir şekilde okuyun, bu onların duyduklarını hayallerinde canlandırmalarına zaman tanıyacaktır.

Akıcı ve canlı bir dil kullanmanız, ses tonunuzu abartmadan ilgi çekici hale getirerek gerekli yerlerde vurgular yaparak okumanız, çocukların dikkatlerini odaklamalarına yardımcı olur. Hikayenin ritmine uygun olarak ses tonu, duygu ifadesi, mimik ve jestlerini ayarlamanız önemlidir.


  • Çocuklar çokça kıpırdanmaya başlarsa, okumayı durdurup onların tekrar dikkatlerini toplamaya yönelik kitaptaki ilgili resmi gösterip, ‘ sizce bundan sonra ne olacak?’  diye sorabilirsiniz.
  • Okuma sırasında çocukların sorular sormalarına, yorum yapmalarına izin verin.
  • Çocuklar aynı kitapların kendilerine tekrar tekrar okunmasından çok hoşlanırlar. Bu tekrarlar dil becerilerinin de desteklenmesi açıcından çok önemlidir.
  • Kitap zamanının etkili geçmesi için bölünmemesi önemlidir.


------AYNI KİTABI TEKRAR OKUMAK


Çocuklar sevdikleri bir kitabın kendilerine birkaç kez okunmasından çok hoşlanırlar. Kitabın eğitimci tarafından yeniden okunduğunda farklı, genişleterek ele alınması önemlidir. Bu çocukların kitap ile ilgili çıkarım ve açıklamalar yapmalarına, onların sözcük ve kavram bilgisini genişletmelerine imkan verecek. Size bir öneri:


Kitap OkumaKitabı Tanıtma

  • Kitabın daha önce okunduğunu ve hatırlayabileceklerini söyleyerek giriş yapmak.
  • Çocuklara kitabın karakterlerinin kimler olduğu, problemin ne hakkında olduğunu hatırlayıp hatırlamadıkları sormak. Kısa birkaç soru sorulabilir.
  • Tekrardan yazar/çizer/ kitap ismi söylenir.

Kitabı Okuma

  • Karakterlerin rollerini/ olayların akışını kukla/gerçek nesneler vb. ile destekleyerek okunabilir (Bunlar daha sonra kitap ile birlikte kitap köşesine konulur.).
  • Bu sefer yeni kavram ve sözcüklerin tanımları kitabı okurken doğrudan verilir.Hatırlayan var mı “….” ne demekti diye çocuklara sorulabilir.
  • Kitap okunurken diğer karakterlerin hissettikleri/ duyguları ile ilgili kısa yorumlar yapılabilir: “Sizce X neden böyle yaptı” gibi.
  • Kitap okunurken olayların devamına ilişkin sorular sorulabilir.

Kitap Okunduktan Sonra…

  • Kitaptaki farklı karakterleri de dahil ederek hikaye ile ilgili analitik düşünmelerini sağlayacak sorular sormak.
  • Çocukların da kitap ile ilgili sorular sormaları desteklenebilir.
  • Sonrasında yine konu ile ilgili somut (deney, kitabı resimlemek, sanat etkinliği vb.) etkinlik yapılabilir.(acevokulöncesi.org)



Kitap hayatımızda bu kadar önemli bir yere sahipken ve okul öncesi dönemde çocuğa kazandırdıkları bu kadar fazlayken bizim de projemizde kitaplara yer vermemek olmazdı. Tabiateacher  Projemizde işin içine biraz da eğlence katalım diyerek okuduğumuz hikayelerin kahramanlarını canlandırmaya karar verdik ve iyiki  de yaptık. Çocuklar bu etkinlikten büyük zevk aldılar. Bu etkinlik belki de bir çoğu için ilkti. Sonrasında proje ortaklarımız ile birlikte onları derleyip e book haline getirdik.

Kitabımızı aşağıdaki linge tıklayarak inceleyebilirsiniz.




Neslin SAÇKESEN/Kesirven Şehit Mehmet Eren İlkokulu/Altıeylül/Balıkesir




OKUL ÖNCESİ VE MATEMATİK

 

OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK ÖĞRETİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR?



Okul öncesi dönemde tüm gelişim alanları olduğu kadar bilişsel gelişim önemli yer tutar. Bilişsel gelişimi destekleyen bir çok etkinlik vardır. Bunlar içinde en önemlilerinden biri de Matematik eğitimidir. Matematik eğitimi günlük hayatta olduğu kadar akademik hayatta da bize farklı yönden bakabilme becerisi kazandırır. (https://egitimheryerde.net)

Okul öncesi dönem çocuklarının matematiksel düşünmelerinin temelinde sezgilerin de yer aldığı ileri sürülmektedir (Güven, 2000). Çocuğun ilk deneyimleri daha sonra okulda öğreneceği yazılı sembollere dayanan formal matematiğin temellerini oluşturur (Güven, 2000, s.43). Okulda verilen formal matematiğin çocuğun düşünce düzeyine uyum sağlaması ve bazı öğrenme problemlerinin yaşanmaması için okul öncesi dönemde kazanılan informal bilgiler son derece önemlidir (Güven, 1999, s.72).

Okul öncesi dönem, çocuğunuza matematik eğitimi vermek için en iyi zamandır. Matematik etkinliklerinin eğlenceli yüzünü tanımak için okul öncesi dönemden iyi bir zaman düşünülemez. Çünkü çocuklarda henüz matematikle ilgili korku ve kaygı oluşmamıştır. Çocuğunuzun matematiği sevmesi, matematiğe karşı korku geliştirmemeleri için onlara yardımcı olabilecek eğlenceli etkinliklerle bu yaşlarda karşılaşmaları çok önemli.


Bu dönemde çocuğunuz; miktar kavramı (az-çok), ezbere ritmik sayma, grafik oluşturma, basit toplama ve çıkarma işlemleri, geometrik şekiller, ağırlık, zaman, uzunluk ile ilgili olarak matematiğin pek çok kavramını öğrenmek için etkinlikler yapar. Okul öncesinde matematik etkinlikleri matematikle ilgili tüm basit kavramları kapsamaktadır.

Şekiller, çizgi çalışması, örüntü, renk ve az-çok etkinliklerimiz👇


 




Okul öncesi eğitimi alan, ana sınıfına giden çocukların okul öncesi eğitim almayan çocuklara kıyasla, rakamları tanıma, rakamları arttırma-eksiltme, sıralama yapma becerisi açısından farklılaştığı görülmüştür. Okul öncesinde matematik etkinliklerinin önemi burada ortaya çıkmaktadır

Madem matematik etkinlikleri okul öncesi dönemde bu kadar önemli o zaman Tabiateacher projemizde matematik etkinliklerine mutlaka yer vermeliyiz diye düşündük. Projemize başlarken amacımız doğa sevgisini aşılamak, doğa farkındalığı yaratmaktı. Hem doğa bilincini aşılamak hem de matematik etkinliği yapmak deyim yerindeyse bir taşla iki kuş vurmak olacaktı bizim için. 😉 

Öncelikle çocuklarla beraber oluşturduğumuz doğa köşesinden neler kullanabiliriz diye düşündük. Doğanın aslında bize sınırsız olanak tanıdığına çocuklar beraber şahit olduk. Taş, kozalak, dal parçaları, nohut, fasulye, mısır, deniz kabukları ve sayamayacağım kadar bir sürü malzeme matematik etkinliği için bizi bekliyordu. O zaman bize de bunları kullanarak hem eğlenmek hem de öğrenmek düşüyordu.😊 

Proje ortakları ile yaptığımız Sıralama, grafik oluşturma, sınıflama, toplama  etkinliklerimiz👇

2. hafta Matematik Çalışmaları


Elif TURHALLI/Gamze ÇERÇİ ATAR






DOĞAL MALZEMELERLE SANAT

  Erken çocukluk dönemi, çocukların bilgi ve becerilerinin temellerinin atıldığı dönemdir. Bebekler dünyaya geldiklerinde çevrelerini duyuları yoluyla tanımaya ve keşfetmeye başlarlar. Bebekler için her şey merak konusudur ve bu merakları onları çevrelerini incelemeye ve araştırmaya yöneltir. Örneğin; bebek eline aldığı bir nesneye bakar, ona dokunur, sesini dinler ve ağzına götürür. Yürümeye başladıklarında ise artık çocuklar çevrelerini rahatça araştırmaya çalışırlar. Bir yaşındaki bir çocuk her yere gider, gördüğü her şeye dokunur, raflardan kitapları çeker, birçok şeyi ağzına atar ve eşyalara takılıp düşer. Böylece çocuk, anlamlı bir şekilde dünyayı araştırmakta ve öğrenmektedir.

  Çocuklar 3-4 yaşından sonra çiçekleri, yaprakları ve çeşitli kabukları toplamaktan hoşlanır, yakın çevrelerindeki hayvanların hareketleri onların ilgisini çeker. Böylece bu dönemde çocuklar doğa etkinlikleriyle ilgili ilk deneyimlerini kazanmaya başlar.Küçük çocuklar çevrelerini araştırır, geçirdikleri bazı yaşantılar sonucu bilgiler edinir. Böylece yeni şeyleri öğrenmek için bir temel oluştururlar. Çevrelerini daha iyi tanımaya başladıkça da bazı kavramlar geliştirirler. Erken çocukluk döneminde doğa etkinlikleri, çocukların doğal meraklarından yararlanılarak onların çevrelerini ve doğayı gözlem yapma, araştırma ve tanımalarına, düşüncelerini açıklığa kavuşturmalarına, sorular sormalarına yardım eden çalışmalar olarak tanımlanabilir.

 TABİATEACHER PROJEMİZDE DOĞAL MALZEMELERLE SANAT



   Projemizin başından itibaren öğrencilerimizi doğal malzemelerle çalışmaya, onları günlük akışlarımıza dahil etmeye yönlendirdik. Öğrencilerimiz de doğanın bize verdiği malzemeleri tanıyarak onlarla çalışmak için istek duymaya başladılar. Sürekli kullandıkları malzemelerden ziyade her gün içerisinde olduğumuz, baktığımız belki de fark etmediğimiz, doğanın bize sunduğu en güzel malzemeleri seçerek etkinliklerimizde yer verdik. Çocukların merak duygusu ve yaratıcılıkları yaptığımız etkinlikleri daha da anlamlı kıldı.Yapılan etkinliklerin ne derece sevildiğini, çocukların dikkatini çektiğini gördük. Doğa ve sanatın buluşmasıyla çok güzel sonuçlar elde ettik. 

  Proje ortaklarımızla yaptığımız çalışmalara aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Doğal Malzemelerle Sanat Çalışmalarımız 


Sibel KÖSE/ŞEHİT MESUT YAĞAN ANAOKULU/KARESİ/BALIKESİR


HAYALİMDEKİ KUŞ

Projemiz kapsamında ressam Bora DERVİŞOĞLU ile webinarımızı gerçekleştirdik. Bora bey öğrencilerimize kuşlar hakkında bilgi verip kıymetli çalışmalarını tanıtarak paylaştı. Ayrıca öğrencilerimizden hayallerinde ki kuşları çizmelerini rica etti. Bu verimli çalışma için Bora DERVİŞOĞLU'na çok teşekkür ederiz. Öğrencilerimizin hayallerini süsleyen kuş çizim çalışmalarına aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz. 


 

E-GÜVENLİK NEDİR?NEDEN GEREKLİDİR?

e-Güvenlik için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

 e-Güvenlik, internette çalışırken dikkate alınması gereken hususlarla ilgilidir.

e – Safety kelime anlamı olarak elektronik güvenlik anlamına gelmektedir. Bulunduğumuz ortamda dijital bir aracın güvenilir bir şekilde nasıl kullanılacağını kapsayan bir harekettir.

Dijital çağda çocuk yetiştirmek, özellikle iPad, akıllı telefon veya dizüstü bilgisayar olmadan büyüyen ebeveynler ve bakıcılar için zor olabilir. Sonuçta, bu yetişkinler nispeten yeni bir olguyla uğraşıyorlar ve eski nesillerin deneyimlerine veya tavsiyelerine kolayca güvenemezler.

Çevrimiçi ortamda güvende kalma ve çocukların siber zorbalık, sömürü ve pornografi gibi zararlı içerik ve hizmetlerden korunmasını sağlamayı ifade eder. Önlem almakla bir çocuğun çevrimiçi olarak ne yaptığını sürekli izlemek arasında doğru dengeyi bulmak çok zor olsa da, ebeveynler makul bir mahremiyet beklentisini ihlal etmeden çocuklarının eylemlerini izleyebilmelidir.


E-güvenlik için risk alanları

E-güvenlik söz konusu olduğunda üç temel risk alanı vardır: içerik, iletişim ve davranış.

İçerik, resimler, metin, video veya ses gibi yasa dışı, uygunsuz ve zararlı içerikle ilgilidir.

Temas, çocukların çevrimiçi olarak kimlerle etkileşime girdiği ile ilgilidir ve doğrudan davranışa yol açar. Bu, onlarla nasıl iletişim kurulduğuna ve neyin değiş tokuş edildiğine odaklanır. Bu bilinmeyen kişinin davranışı nedir? Tımar etme, zorbalık veya intikam benzeri gibi şeylerin tehlikesi var mı? bunları göz önüne almak gerekir.

Proje de yer alan çocuklarımızın  ailelerine uyguladığımız e-Güvenlik anketi sonucumuz.


 Güvenli internet günü afişimiz


         Nilay Şahin/Mehmet Ahmet Genç Ortaokulu/Gönen/Balıkesir

ÇOCUK VE DENEY

 Çocukların deney yapması neden önemlidir?

  • Sorgulayan bireyler olarak yetişirler. Çocuklar yapılan deneyleri gözlemledikçe ve kendileri deney yaptıkça araştırma yapma, soru sorma ve merak etme istekleri oluşur. ...
  • Bilimi severler.
  • Sosyal becerilerini geliştirirler.

 Deney sırasında deneyimleyerek öğrenen çocukta merak duygusu, soru sorma, öğrenme ve keşfetme isteği artar.
- Fen ve doğa etkinlikleri sayesinde çocuklar çevreye ve doğaya karşı daha duyarlı olur.
- Sorumluluk duyguları artar.
- Deneyerek, yaparak öğrenmesi kolaylaşır.
- Gözlem yeteneği gelişir.
- Problem çözme becerileri gelişir.
- Günlük yaşamlarıyla ilgili araç-gereç ve malzemeleri tanırlar.
- Merak duygusu desteklenir.
- Sorulara kendi de cevap arayıp bulmayı öğrenir.
- Konuyla ilgili yeni kavramları öğrenmesini kolaylaştırır.
- Mantık yürütme becerilerinin gelişimine yardımcı olur.
- Yaratıcı düşünme becerilerini geliştirir.














Projede görev alan her öğretmen arkadaş tercih ettiği deneyi öğrencileri ile birlikte uyguladı.Sonuçlarını gözlemleme fırsatı oldu.Nedenleri ve sonuçları hakkında sohbet edildi.

Bu dönemde çocukların bilgi toplama yöntemi soru sormaktır. Onların bu merakları mümkün olduğunca giderilmelidir. Bu sayede çocuk daha fazlasını sorup öğrenme konusunda motive olur. Çocuklara çeşitli konu ve durumlarla ilgili soru sorma, deneme, yanılma, tahmin etme, gözlem yapma, problem çözme, inceleyip araştırma fırsatları vermeniz önemlidir. Çocuğun sorduğu sorulara cevap verirken, mümkün olan konu ve durumlarda, öncelikle kendisinin deneyimleyerek keşfetmesi, konuyla ilgili mantık yürütüp cevabı bulmaya çalışması konularında onu teşvik edebilirsiniz. Cevabı daha rahat bulabilmesi için siz de ona sorular sorabilirsiniz. Cevabını bilmediğiniz bir soru olduğunda, bilmiyorum demekten de çekinmeyin. Onun için cevabı öğrenmeye çalışacağınızı söyleyebilir, mümkünse birlikte bulmaya çalışabilirsiniz. Böylece bazı şeyleri bilmemenin kötü bir şey olmadığını, gerektiğinde araştırılıp öğrenilebildiğini görecektir.(Uzm. Psk. Melis Özmen)

NİLAY ŞAHİN/MEHMET AHMET GENÇ ORTAOKULU/GÖNEN/BALIKESİR

İLK FEN DENEYİMLERİM

 

İLK FEN DENEYİMLERİM

Önemli olan sorgulamaktan hiç vazgeçmemektir’’  Albert Einstein

   Herkes bilim adamı olabilir mi? Zeki olmak bilim adamı olmak için yeterli midir? .Tarihi değiştiren Nikola Tesla, Isaac Newton gibi  bilim adamların ortak özellikleri arasında çok zeki olmalarının yanı sıra soru sorma yetenekleriydi. Soru sormak içinde insanın doğuştan gelen merak duygusunu beslemek gerekir.. Sorgulama, soru sorma, problemlere farklı çözüm yolları üretme merak etmenin sonucunda gerçekleşir.

   Deney sırasında deneyimlenerek öğrenen çocukta merak duygusu, soru sorma, öğrenme ve keşfetme isteği artar..Tabiateacher proje ekibi olarak çocukların bu deneyimlerini doğayla buluşturmak istedik. Çocukların  doğayı tanımasını deneyimlerle pekiştiren çocuklar doğaya karşı daha duyarlı olacaktır.

  Çocuklar deneylere aktif katılımlarını sağlayarak, hedef kitlemizin yaparak yaşayarak öğrenmelerini teşvik etmelerin yanı sıra ,basit araç-gereçler kullanarak yapabilecekleri bu deneyler yoluyla çocukların erken yaşlardan itibaren fen eğitimine karşı ilgi ve merak duymalarını hedefledik.

ŞERİKE GÜNGÖR

  Bilimsel süreç becerileri

  Okulöncesi  dönemde çocuklar deney etkinlikleri sayesinde gözlem, karşılaştırma, sınıflandırma, ölçme, iletişim kurma, ilişki kurma , çıkarım yapma, tahminde bulunma gibi bilimsel süreç becerilerin kazanımlarını destekler. ŞER beceriler;

1.Bireylerin özgüvenini geliştirir.

2.Kişiyi öğrenmeye güdüler.

3.Bireylerde problem çözme becerisini geliştirir.

4.Günlük hayat -fen ilişkisi kurulmasına yardım eder.

5.psikomotor ve zihinsel becerileri geliştirir.

6.Anlamlı öğrenmeyi sağlar

BİLİMSEL YÖNTEM BASAMAKLARI

1.Problemi belirleme

2.Hipotez oluşturma

3.Deney yapma ve veri toplama

4.Elde edilen verileri kaydetme

5.Yorum ve değerlendirme yapma

İlk fen deneyimlerimiz online dergisine ulaşmak için tıklayınız

İLK FEN DENEYİMLERİM 



Derginin QR CODE;



ŞERİKE GÜNGÖR/ MERKEZ ANAOKULU( NECMETTİN YILMAZ ANAOKULU) / EDREMİT / BALIKESİR





PROJE TANITIM VİDEOMUZ.

  Dünyanın hızla kirlendiği günümüzde projemizdeki amacımız ö ğrencilerin doğayı araştırarak, tanıyarak, dinleyerek, doğal çalışmalar ve eko...